Düğünde Takılan Ziynet Eşyalar Kime Aittir
“Düğünde takılan ziynet eşyaların kime aittir?” konusunda mahkeme kararlarında yeknesaklık mevcut olmayıp, eski hâkim görüşe göre düğün merasimi sırasında takılan takı/ altın gibi ziynet eşyaların kadına bağış olarak verildiği yönünde bir karine kabul edilmekte idi. Bu görüş zamanla güç kaybetmiş olup, son yıllarda ziynet eşyaların aidiyeti noktasında daha girift bir yaklaşımın benimsendiğini gözlemlemekteyiz. Son olarak, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 04/04/2024 tarihli kararı ile düğünde takılan ziynet eşyaların aidiyeti hakkında yeni görüşü benimsemesi ile, söz konusu karar yerel mahkemeler bakımından bağlayıcı olmasa da uygulamada ekseriyetle bu yönde uygulamaların görüleceğini belirtmekte beis yoktur.
Yazı İçeriği
Düğünde Takılan Ziynet Eşyalar Kime Aittir?
Düğünde takılan ziynet eşyaların paylaşımı sırasıyla aşağıdaki şekilde yapılacaktır;
- Taraflar arasında ziynet eşyaların paylaşımı konusunda bir anlaşma mevcut ise bu anlaşmaya uygun olarak paylaşım yapılacaktır.
- Taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat edilirse buna göre paylaşım yapılacaktır.
- Aksi takdirde erkeğe ve kadına takılan ziynet eşyaları takılan eşe ait kabul edilecek Ancak, söz konusu ziynet eşyaların niteliği itibariyle belirli bir cinsiyete özgü olması durumunda söz konusu ziynet eşyası hangi eşe takılmış olursa olsun cinsiyeti gereği özgü olduğu eşe takılmış sayılır.
Bu minvalde, tarafların arasında bir anlaşma veya iddia ve ispat olunmuş örf ve adet kuralının bulunmadığı hallerde düğünde takılan ziynet eşyası hangi eşe takılmış ise ona aittir, meğer ki ziynet eşyası bir eşe özgülenmiş olmasın. Örnek olarak, düğünde takılan ziynet eşyasının erkek kol saati olması halinde erkek eşe, altın bilezik olması halinde kadın eşe ait olduğu söylenecektir. Ziynet eşyasının bir eşe özgülendiği noktasında uyuşmazlığa düşüldüğü hallerde ise bilirkişi raporu alınmak marifetiyle söz konusu ziynet eşyasının hangi eşe özgülenmiş olduğu ya da belirli bir cinsiyete özgülenmiş olduğundan bahsedilemeyeceği şeklindeki tespitler neticesinde somut uyuşmazlık çözümlenecektir.
Düğünde Takılan Ziynet Eşyalar Kime Aittir – İçtihatlar
Yukarıda bahsedilen Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2023/5704 E. 2024/2402 K. ve 04/04/2024 Tarihli ilke kararına göre; “Dairemizin önceki içtihatları, “aksine bir anlaşma ya da örf âdet kuralı olmadığı takdirde, düğünde kim tarafından hangi eşe ne verilirse verilsin, ne takılırsa takılsın (ziynet eşyası, altın, döviz, TL vs.) bunların hepsi kadına ait sayılır” yönündeydi. Ancak toplumuzun gelenek ve göreneklerinin zamanla değişikliğe uğraması, ekonomik ve hukuksal ilişkilerin dinamik yapısı ve özellikle; düğünlerde kadına özgü ziynet eşyalarının dışında, ortak bir yaşam kurma aşamasında olan eşlere maddî katkı sağlamak amacıyla, ekonomik değeri olan başka şeylerin de takılması/verilmesi, dikkate alınarak, düğünde eşlere takılan/verilen ve ekonomik değeri olan eşyalarla ilgili davalarda, Dairemizin içtihatlarında değişikliğe gidilmesi zorunluluğu doğmuştur. Bu konuda Dairemizin ilkesel nitelikteki yeni görüşüne göre; “Taraflar arasında ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda anlaşma mevcut ise paylaşım bu anlaşmaya göre gerçekleştirilir. Ziynet eşyalarının paylaşımı konusunda taraflar arasında anlaşma bulunmadığı takdirde yerel örf ve adetin varlığı iddia ve ispat edilirse bu kurala göre paylaşım gerçekleştirilir. Aksi takdirde erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir. Ne var ki takılar içinde karşı cinse özgü (kadına ya da erkeğe özgü) bir şey varsa o cinse verilmiş sayılır. Özgü olma konusunda çekişme varsa ve gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Bilirkişi incelemesi sonucunda o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse o şey takılan/verilen eşe ait olur. Takı sandığı/torbasına konulan ekonomik değer taşıyan şeyin aidiyeti konusunda; konulan şey kadına ya da erkeğe özgü bir şey ise o cinse verilmiş sayılır, o şeyin her iki cinse özgü olduğu belirlenmişse ortak kabul edilmelidir” yönündedir. Uyuşmazlık, tarafların iddia ve savunmaları da dikkate alınarak bu ilkeler doğrultusunda çözülmelidir.”
Bu yöndeki daha önceki tarihli emsal niteliği haiz Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/1040 E. 2020/240 K. ve 04/03/2020 Tarihli ilamına göre de; “Ziynet; altın, gümüş gibi kıymetli madenlerden yapılmış olup; insanlar tarafından takılan süs eşyası olarak tanımlanmaktadır (Yılmaz, E.: Hukuk Sözlüğü, Ankara 2011, s. 1529). Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyeler olarak tanımlamak mümkündür. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir (Sağıroğlu, M.Ş.: Ziynet Davaları, İstanbul 2013, s.3). Kadına özgü ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.”
Av. Efehan Mihai Erginer
www.adagiohukuk.com adresinde ve sosyal medya hesaplarımızda yer alan bütün makale, yazı, içerik ve görsellerin telif hakkı Adagio Hukuk Bürosuna aittir. İşbu içeriklerin, mahkeme ve diğer kurumlara ibraz edilecek dilekçelerde kullanılması dışında yazılı izin olmaksızın kopyalanarak, özetlenerek veya sair şekillerde paylaşılması gibi her çeşit intihal durumunda gerekli hukuki ve cezai yollara başvurulacaktır.