D’Hont Yöntemi
Yazı İçeriği
D’Hont Nedir?
Belçikalı hukukçu ve matematikçi Victor D’Hont tarafından ortaya atılan ve adıyla anılan D’Hont yöntemi, seçimlerde kullanılan nispi temsil hesaplama yöntemlerindendir. Bu yöntem ile seçime katılan farklı grupların aldıkları oylara orantılı olarak temsil edilmeleri söz konusudur.
Bilindiği gibi seçimlerde kullanılan oy sayısının seçilen kişi sayısı ile kıyaslandığında oy kullananların sayısının oy kullanılanlara göre astronomik ölçüde fazladır. Özünde seçim sistemine göre hesaplama yöntemleri değişmekle birlikte her seçim sisteminde belirli milletvekili sayısına ulaşmak için belirli sayıda bir oyun alınması gerekmektedir. Öte yandan, bu oy sayısı geçildiğinde ve sonraki milletvekili koltuğunu elde edebilmek için gereken oy sayısına ulaşılamadığında arada kullanılan oyların hiçbir değeri kalmamaktadır. İşte bu değeri olmayan oylara Artık Oy denilmektedir.
Demokratik uygulamalarda seçim sistemlerinin esas amaçlarından biri de işbu artık oyları tamamen ortadan kaldırmak pratikte imkânsız olsa da asgari düzeye indirilmesi ve bu şekilde orantılı bir temsilin sağlanmasıdır. Teoride ve uygulamada karşılaşılan seçim sistemlerinin tamamına yakınında bu artık oyların en aza indirilmesi için çözümler öngörülmekte olsa da artık oyların en aza indirilmesi konusunda bazı seçim yöntemleri diğerlerine göre daha başarılı olabilmektedir.
D’Hont Yönteminin Amacı
D’Hont yönteminde de yukarıda bahsedildiği gibi artık oyların en aza indirilerek orantılı temsile ulaşılması/ temsilde adalet amaçlanmaktadır. Ancak, diğer popüler seçim yöntemleri ile kıyaslandığında artık oyların ortadan en aza indirilmesi noktasında çok da başarılı olduğu söylenemez.
Zira, D’Hont sisteminin temelinde yatan; yalnızca temsilde orantılılığın sağlanması değil, yönetimde istikrar ve koalisyonun da sağlanmasıdır. Aşağıda muhtevi teknik izahatten anlaşılacağı üzere D’Hont sistemi esasında büyük partilere ve koalisyonlara, diğer küçük partilere nazaran avantaj sağlamaktadır. Bu noktada D’Hont sistemi, seçime girecek adayları birleşmeye ve koalisyon kurmaya iterek; meclisin çok sayıda küçük partiye bölünmesi ile yaşanabilecek karar yeter sayılarının sağlanamamasından doğan kaos ortamının önüne geçmek amaçlanır.
D’Hont Yönteminin Kullanıldığı Ülkeler
Ülkemizde de 1961 yılından bu yana kullanılan (1965-1966 seçimleri haricinde) D’Hont yöntemi; Arjantin, Avusturya, Brezilya, Kolombiya, Hırvatistan, Danimarka, Ermenistan, Estonya, Finlandiya, Hollanda, İspanya, İsrail, İsviçre, Japonya, KKTC, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırbistan, Uruguay ve Venezuela da dahil olmak üzere birçok ülkede kullanılmaktadır.
D’Hont Yöntemi Nasıl Hesaplanır?
D’Hont yönteminde; “seçim çevresinde her siyasi partinin aldığı geçerli oylar 1’den başlayarak o çevrede çıkarılacak milletvekili sayısına varınca kadar bölme işlemine tabi tutulmaktadır. Çıkan sonuçlar ise, büyükten küçüğe doğru sıralanmakta ve buna göre en büyükten başlayarak sandalye dağıtımı yapılmaktadır.” (İba, Şeref, Siyasi Partiler ve Seçim Hukuku, b.5, s.175)
Mevzuatımızda da bu sistemin nasıl uygulanacağı açıklanmakta olup 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu’nun 34. maddesinde;
“Bağımsız adaylar ve 33 üncü maddede yazılı oranı aşan siyasi partiler ile bu oranı aşan ittifakı oluşturan partilerin, bir seçim çevresinde elde edecekleri milletvekili sayısı aşağıdaki şekilde hesaplanır:
Seçime katılmış siyasi partilerin ve bağımsız adayların adları alt alta ve aldıkları geçerli oy sayıları da hizalarına yazılır. Siyasi partilerin oy sayıları, önce bire, sonra ikiye, sonra üçe…. ila o çevrenin çıkaracağı milletvekili sayısına ulaşıncaya kadar bölünür. Elde edilen paylar ile bağımsız adayların aldıkları oylar ayrım yapılmaksızın en büyükten en küçüğe doğru sıralanır. Seçim çevresinden çıkacak milletvekili sayısı kadar bu payların sahibi olan siyasi partilere ve bağımsız adaylara rakamların büyüklük sırasına göre milletvekili tahsis olunur.
Son kalan milletvekilliği için birbirine eşit rakamlar bulunduğu takdirde, bunlar arasında ad çekilmek suretiyle tahsis yapılır.” denilmektedir.
D’Hont Yöntemi Örneği
Nihai olarak D’Hont yönteminin seçim pratiğinde nasıl uygulanacağını somutlaştırmak adına örnek vermek gerekirse; seçim barajının olmadığı, partilerin oylarının ayrı ayrı hesaplandığı A, B, C, D ve E partileri olmak üzere 5 partinin seçime katıldığı, bu partilerin sırasıyla 150.000 oy (A), 39.000 oy (B), 72.000 oy (C), 13.000 oy (D) ve 60.000 oy (E) aldıkları seçimde; seçim çevresinden 9 adet milletvekili çıkacak ise oluşacak tablo aşağıdaki gibidir:
Görüldüğü üzere; her bir partinin aldığı oy karşısına yazılmakta ve sırasıyla bu oy her bir parti için 1’e, 2’ye, 3’e… bölünmektedir. İşbu hesaplamanın matematiksel formülü; O/ M+1 şeklinde gösterilir. (O: Partinin aldığı oy, M: partinin o ana kadar kazanmış olduğu milletvekili sayısı (başlangıçta s sayısı tüm partiler için 0’dır))
Örnekte olduğu gibi her bir partinin aldığı oy öncelikle 1 rakamına bölünür ve yazılır. Bu, başlangıçta alınan oyun kendisidir. Akabinde, bu sayıya 1 eklenerek alınan oylar 2’ye bölünür ve tekrar yazılır. Bu bölme işlemi, teorik olarak milletvekili sayısı kadar tekrar edilebilir olmakla birlikte örneğimizde alınan oylara göre bir partinin çıkarabileceği maksimum milletvekili 5 olduğundan alınan oyların sırasıyla 1’e, 2’ye, 3’e, 4’e ve 5’e bölünmesi ile yetinilebilir.
Yukarıda tabloda bu bölme işlemi her bir parti için 6 defa yapılmış olduğundan toplamda 30 adet sayıya ulaşılmıştır. Bu 30 sayı büyükten küçüğe doğru dizildiğinde; seçim çevresinden 9 milletvekili çıkacağı için en büyük 9 sayı hangi partilere aitse o partiler, en büyük 9 sayıdan kaç adeti kendilerininse o kadar milletvekili kazanacaktır.
Şöyle ki; örneğimizdeki en büyük 10 sayı sırasıyla;
- 150.000 (A partisi)
- 75.000 (A partisi)
- 72.000 (C partisi)
- 60.000 (E partisi)
- 50.000 (A partisi)
- 39.000 (B partisi)
- 37.500 (A partisi)
- 36.000 (C partisi)
- 30.000 (A partisi)
- 30.000 (E partisi) şeklindedir.
Tablodaki en büyük 8 sayı mavi daire içerisinde gösterilmiş olup bu sayılardan 4 adedine sahip olan A partisi seçimde 4 milletvekili, 1 adedine sahip olan B partisi seçimde 1 milletvekili, 2 adedine sahip olan C partisi seçimde 2 milletvekili, en büyük 9 sayı arasına giremeyen D partisi seçimde 0 milletvekili, 1 adedine sahip olan E partisi seçimde 1 milletvekilini garantileyecektir.
İlk 8 milletvekili yukarıdaki gibi partilere dağılacaktır. Öte yandan 9. Milletvekilinin kime ait olacağı konusunda uyuşmazlık vardır. Zira, 4 milletvekilini garantileyen A’nın aldığı oyun 5’e bölümünden kalan 30.000 ve 1 milletvekilini garantileyen E’nin aldığı oyun 2’ye bölümünden kalan 30.000’dir. Bu minvalde 9. Milletvekilini kazanmak için yeterli oyu hem A partisi hem E partisi sağlamıştır.
Esasen kazanılacak son milletvekili için kalan oyların iki veya daha fazla parti bakımından eşit çıkması halinin yaşanması ihtimali uygulamada imkânsıza yakın olmasına karşın kanunumuzda bu gibi durumlar düşünülerek bir hükme yer verilmiştir.
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 34. Maddesinin son fıkrasında “Son kalan milletvekilliği için birbirine eşit rakamlar bulunduğu takdirde, bunlar arasında ad çekilmek suretiyle tahsis yapılır.” denilmektedir. Buna göre son milletvekili için 30.000 sayısına sahip A partisi ile E partisi arasında ad çekmek suretiyle hangi partinin 9. milletvekilini kazandığı belirlenecektir.
Sonuç itibariyle; 9. milletvekilini de A partisinin kazanmış olduğu düşünülecek olursa; Milletvekili sayıları; A Partisi – 5, B Partisi – 1, C Partisi – 2, D Partisi – 0, E Partisi – 1 olacaktır. 334 bin geçerli oydan sadece 150 binini alan A partisi 5 adet milletvekili kazanmıştır. Bir başka ifade ile geçerli oyların %44,9’unu kazanan A partisi milletvekillerinin %55,5’ini almıştır. Buna mukabil geçerli oyların %17,9’unu alan E partisi mecliste yalnızca %11,1 oranında temsil hakkı elde etmiştir.
Sözün özü, D’Hont sisteminden bahsederken temsilde orantılılık ilkesini temel aldığını söylesek de bu temsilde orantılılığı pek sağlayamadığı da bir gerçektir. Nitekim bu sistemde, oyu yüksek olan parti ve adaylar bahsedilen sebeplerle oy oranlarının üzerinde bir oran ile mecliste temsil hakkı bulmaktadır.
Av. Efehan Mihai Erginer
www.adagiohukuk.com adresinde ve sosyal medya hesaplarımızda yer alan bütün makale, yazı, içerik ve görsellerin telif hakkı Adagio Hukuk Bürosuna aittir. İşbu içeriklerin, mahkeme ve diğer kurumlara ibraz edilecek dilekçelerde kullanılması dışında yazılı izin olmaksızın kopyalanarak, özetlenerek veya sair şekillerde paylaşılması gibi her çeşit intihal durumunda gerekli hukuki ve cezai yollara başvurulacaktır.